Türkiye’ye dönüş yapan Egeli akademisyen Dr. Günay Eşiyok, toksoplazmaya karşı attenüe aşı geliştirecek
Berlin Humboldt Üniversitesi Moleküler Parazitoloji Anabilim Dalında doktor öğretim üyesi olarak çalışan Dr. Özlem Günay Eşiyok, TÜBİTAK’ın 2232-B Uluslararası Genç Araştırmacılar Programı kapsamında Türkiye’ye dönüş yaparak Ege Üniversitesinde çalışmalarına başladı.
Tersine beyin göçü programıyla Türkiye’ye dönüş yaparak Ege Üniversitesinde bilimsel çalışmalara başlayan Dr. Özlem Günay Eşiyok, toksoplazmaya karşı attenüe bir aşı geliştirecek.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Dr. Özlem Günay Eşiyok ve ekibini makamında ağırlayarak çalışmalarından dolayı tebrik etti. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemiz çalışmalarını yurt dışında sürdüren bilim insanları için ülkemizin önemli yükseköğretim kurumlarından birisi haline geldi. Devletimizin tersine beyin göçü politikası kapsamında Berlin Humboldt Üniversitesi Moleküler Parazitoloji Anabilim Dalında Dr. Öğretim Üyesi olarak çalışmalarını sürdüren Dr. Özlem Günay Eşiyok üniversitemizde göreve başladı. Dr. Özlem Günay Eşiyok araştırmalarının büyük bir kısmını Üniversitemiz Aşı Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezinde gerçekleştiriyor. Hocamız aynı zamanda Üniversitemizde bulunan Derin Teknoloji Fabrikası altyapısından da faydalanılacak. Toksoplazmaya karşı attenüe bir aşı geliştirecek olan bilim ekibimizi tebrik ediyorum” dedi.
Yürütülen çalışma ile ilgili bilgi veren Dr. Özlem Günay Eşiyok, “Geri dönüş projesinde insanların ortalama 1/3’ünü enfekte eden ve insanlığın yakın dostu kedilerin dışkısı ile insanlar dahil tüm sıcakkanlı hayvanlara yayılan Toxoplasma gondii parazitine karşı ileri teknolojik bir genom değiştirme yöntemi olan CRISPR-Cas kullanılarak canlı-atenüe aşı geliştirilmesi amaçlanmıştır. Projenin odağında olan, dünya popülasyonunun yüzde 30’unun seropozitivite gösterdiği Toxoplasma gondii parazitinin enfeksiyonu bağışıklık sistemi güçlü olan insanlarda semptomsuz seyrederken bağışıklıklık sistemi zayıf olan (örn. kronik rahatsızlığı olan, organ nakli yapılmış, kanser tedavisi gören, HIV-pozitif ya da bağışıklık baskılayıcı ilaç tedavisi alan) bireylerde ciddi komplikasyonlara yol açabilir; hatta ölüme kadar götüren ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Ayrıca, hamilelik döneminde alındığında parazit fetüse geçerek düşüklere ve doğumsal anomalilere de neden olabilmektedir” dedi.
“Doku kistiyle enfekte olan hayvanların etleri halk sağlığını tehdit ediyor”
Dr. Özlem Günay Eşiyok, “Sağlıklı bireylerin ve besi hayvanlarının beyin, göz gibi merkezi sinir sistemi organlarına ya da kas hücrelerine yerleşerek doku kisti formunda fırsatçı şekilde bekleyen parazit, akut forma dönüşüp doku nekrozlarına sebep olabilir. Doku kisti taşıyan hayvanların etlerinin iyi pişmeden tüketilmesi, parazit ile bulaşı olan su ve gıdaların tüketilmesi ya da kedi fekal atıkları ile birebir kontaminasyon insanlar enfeksiyolarının başlıca sebepleri arasında yer almaktadır. Koyun, keçi, sığır gibi çiftlik hayvanlarında parazitin doku kisti oluşturan formunun varlığı hayvanların telef olmasına sebep olmakta ve ciddi ekonomik kayıpları beraberinde getirmektedir. Doku kisti ile enfekte bu hayvanların etlerinin tüketilmesi ise halk sağlığını ciddi ölçüde tehdit etmektedir. Kompleks yaşam döngüsünden kaynaklı, parazite karşı mücadelede yüksek etkiye sahip ve insanlara uygulanabilen önlem amaçlı kullanılabilecek herhangi bir aşı bulunamakla beraber, enfeksiyonu tedaviye yüzde 100 yanıt veren bir ilaç da mevcut değildir. Günümüzde sadece koyunlarda kullanımı ruhsatlandırılmış olan ve yalnızca birkaç ülkede satışı gerçekleşen ToxoVax adı verilen tek bir aşı mevcuttur. Bu nedenle hem besi hayvanları hem de insanlar üzerinde uygulanabilecek ve koruma amaçlı kullanılabilecek yerli ve etkin bir aşının geliştirilmesi ülkemizde hala büyük bir ihtiyaçtır” diye konuştu.
“Aşı önce deney hayvanları sonra besi hayvanları üzerinde test edilecek”
Dr. Özlem Günay Eşiyok, “Projedeki birincil amaç, parazit genomunda virulanstan yani konağı enfekte etme ve hastalık yapma yeteneğinden sorumlu genlerin hedeflenerek moleküler yöntemlerle silinmesi ile mutant parazit suşları oluşturup mutantların canlı ancak zayıflatılmış yani attenüe parazit aşıları olarak kullanımlarını ve etkinliklerini test etmektir. Gelişen teknolojiler ve genom düzenleme yöntemlerinin yaygın şekilde kullanılmaya başlanması parazitin isteğe bağlı şekilde virulansının azaltılmasına izin verecek ve umut ediyoruz ki etkili, veteriner amaçla kullanılabilecek canlı-atenüe bir aşı geliştirmesine olanak sağlayacaktır. Elde edilen sonuçlar ışığında, geliştirilen aşıların bağışıklık sisteminde yanıt oluşturup oluşturmadığı öncelikle deney hayvanları üzerinde test edilecek sonrasında ise besi hayvanları üzerinde uygulanmalara başlanacaktır” dedi.
Yürütücülüğünü Dr. Özlem Günay Eşiyok’un yaptığı proje ekibinde; Ege Üniversitesi Aşı Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Adnan Yüksel Gürüz, Prof. Dr. Mert Döşkaya, Doç. Dr. Aysu Değirmenci Döşkaya ve Doç Dr. Muhammet Karakavuk ile Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Can yer alıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı